Merhabalar. Bu hafta Haydar bey,  SirsiDynex sisteminden rapor almayı öğretti. Bu sistemden çok fazla rapor alama seçeneği varmış öncelikle bunu öğrendik. Genel bir sistem tanıtımından sonra Haydar bey bizlere birkaç görev verdi. Bunlar “Siz bunları çok sevdiniz.” rafları için oluşturulacak en çok okunan kitapların rapoorunu alıp liste oluşturmak, koleksiyona 2019 yılında girilen bağış kitaplarının sayısı ve listesi, materyallerin fakültelere; kullanıcı türüne ve türüne göre kullanım istatistiklerini almak gibi görevlerdi. Çarşamba günü bu görevleri yerine getirmek için çalıştık perşembe günü ise Enes bey de birkaç görev belirledi. Bizler o görevleri de yaptık. Bunların dışında perşembe günü Enes bey MARC kayıtlarının sistemden nasıl dışa ya da içe aktarılacağını öğretti. Bu işlemin yapılmasının nedeni ise OPAC sistemi ile EDS ( abone olunan veri tabanlarını ve OPAC kataloğunu taramaya yarayan tarama sistemi) sisteminin birbirleriyle iletişim kuramıyor oluşuymuş. Bu iletişimi kendileri bu şekilde sağlıyorlarmış. Cuma günü yani bugün Haydar bey’e yaptığımız çalışmaları sunduk. Sistemden rapor almak, neyi nereden yapacağınızı biliyorsanız çok zor gibi değil aslında ama dediğim gibi raporun düzgün çıkması için hangi raporu nereden alacağınızı bilmeniz ve bazı alanları doğru işaretlemeniz gerekiyor. Elbette sonrasında yorum yapmak zaten bu raporların alınmasının asıl nedeni. Haydar bey bu konuda da ufkumuzu açtı diyebilirim.  Bugün ise satın alınacak kitapların sistem üzerinden ön kaydını oluşturduk ve kitap kataloğu girdik.  Bu hafta da böyle geçti. Gelecek hafta tekrar görüşmek üzere.

Sekizinci haftadan herkese merhaba. Bu haftanın adı "Rapor". Bunun nedeni bu hafta SirsiDynex üzerinden raporlama yapmamızdı.

Birinci gün, B Blok'ta rafa kitap attık daha sonra Haydar abi bize raporlamayı nasıl yaptığını anlattı ve bize birkaç raporlama oluşturup, oluşturulan raporları  sunum halinde kendisine sunmamızı istedi. İlk gün raporlama mantığını çözmeye çalışarak görevlerin yarısını bitirdik.

İkinci gün, Haydar abinin verdiği görevleri bitirdik ve Enes abinin raporlama ile ilgili verdiği ek görevleri yaptık. Daha sonra Enes abi bize Marc Edit üzerinden basılı kitapları nasıl çekeceğimizi, çektiğimiz listeyi nasıl ayıracağımızı ve birleştireceğimizi ve sisteme nasıl yükleyeceğimizi gösterdi.  Gün böyle bitti.

Raporlamadan bahsedersek SirsiDynex üzerinden oluşturulan excel dosyalarında filtreleme yaptığınız zaman istediğiniz raporlamayı alabildiğimizi gördük. En çok okunan kitap listesi yaptık. Bu yılda girilen bağış kitapları listeledik. Kullanıcı, mataryel ve fakülte türünde ödünç alınan kaynakların listesi çıkardık. Daha sonra materyal ve kullanıcı türünde çapraz sorgulama yaptığımız zaman bu iki türün aynı raporda listeleyebildiğimizi öğrendik. E-kaynakları listeledik. Bağış yapan kişinin özel olarak hangi kitapları bağışladığını, mimarlık kitaplarını ve en çok kullanılan bağış kitapları listeledik. TEDU Kütüphanesi'nde çalışan personelin ne kadar katalog yaptığını raporlayıp gördük.

Üçüncü gün Haydar abi ile yaptığımız raporlamaları konuştuk. Öğleden sonra D Blok'a geçtik. Bizden satınalma karşılaştırmasında sağlama yapmamızı istedi. Verdiği listeyi tamamladıktan sonra beş tane bağış kitabın kataloğunu yaptık.

Haftaya görüşmek üzere.

Staj sürecimizin biten bir haftasından yine merhaba. Artık hafta saymıyorum. Bu hafta stajımız kütüphanenin “B Blok"unda başladı. Öncelikle Melek Hanım ile yanında bulunacağımız süreç içerisinde neler yapacağımızı konuştuk. Sonrasında uygulamaya geçtik. Bu süreç kütüphane koleksiyonunu tanımamız için raf okuması yapmakla başladı. Daha sonra sosyal medya ve kütüphane üzerine konuştuk, dergi kataloglamasının nasıl yapıldığını öğrendik, kütüphaneler arası ödünç verme sisteminin nasıl çalıştığını öğrendik, cd kataloglaması yaptık, koleksiyondaki dergiler hakkında bilgi aldık. Son olarak bizden bazı ücretsiz tasarım programlarını kullanarak bir şeyler tasarlamamızı istedi, elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım fakat yaptıklarımın beni tatmin ettiğini söyleyemem. Bunun nedeni hem programların yetersiz kalması hem de kendi deneyimsizliğimdi galiba. B Bloktaki deneyimimiz bir buçuk gün sürdü. Perşembe günü öğleden sonra yine D Bloka geçtim. Bu bloktaki yarım günlük mesaim “36” diye tanımlanan; kitapların etiketlerini basmak, kitapları sisteme tanıtmak ve etiket yapıştırmak işlemlerini yaptım. Neden 36 diye sorarsanız bir A4 kağıdı ebatındaki etiket sayfasından o miktarda etiketin çıkması. Yani kitaplar etiket için 36'şar bölümlere ayrılıyor. Haftanın son günü yani bugün işlemleri bitmiş kitapları iki bloka ayırdık ve bizim bloktakileri rafa attık. Sonrasında bilgi masasındaydık. Hem kullanıcılara yardımcı olmaya çalıştık hem de satın alınacak kitaplar için fiyat karşılaştırması yaptık ve her bir kitabın satın alınacağı yayınevini belirledik. Son olarak da satın alınacak kitaplar için sistemde -ki bu kısa adıyla Sirsi oluyor- ön kayıt oluşturduk. Dolu dolu bir haftaydı. Bu haftalık anlatacaklarım bu kadar. Haftaya tekrar görüşmek üzere.

Yedinci haftadan herkese merhaba, bu haftanın adı "B Blok Kütüphane". Bunun nedeni B Blok Kütüphane'de staj görmemiz.

Birinci gün Melek ablanın yardımıyla B Blok'ta olan işleri gördük. Öncelikle raf okuma yaptık daha sonra sosyal medyada kütüphanenin rolünü tartıştık. Sonrasında KİTS sistemini gördük. Güzel bir sistem olduğunu fakat eksilerinin var olduğunu düşündüm. Daha sonra dergi kataloğunu gördük. En sonunda Melek abla bize tasarım ile ilgili bir proje verdi.

İkinci gün verilen projeye başladık. Ben kullanıcının ihtiyacına göre kitapların sırt numarasının konularını, ödünç verilen materyal farklılıklarını, ödünç verme politikası B ve D blokta neler olduğunu gösteren bir infografik hazırladım. Öğleden sonra ELS raflarını ve CD kataloğunu gördükten sonra neler öğrendiğimiz hakkında genel bir toplantı yaptık. Toplantı sonu D Blok'a geçtik fakat ben hasta olduğum için Merve abla öğleden sonra bana izin verdi.

Üçüncü gün kitaplara iç kaşe vurduk ve etiket yapıştırdık. Daha sonra kataloğu bitmiş kitapları rafa attık. En sonunda ise alınacak kitapların fiyat karşılaştırması yaparak bu kitapların ön kayıtlarını girdik.

Haftaya görüşmek üzere.   

Altıcı haftadan herkese merhaba. Bu haftanın adının "Uyuyan Çirkin" koyuyorum. Bunun nedeni bu hafta dikkat etmeme rağmen geç kalmamdı.

Birinci gün bağış kitaplarının verilerini girdik. İkici gün aynı işleme devam ettik ve bağış kitaplarını bitirdik. Üçüncü gün otuz altılık dediğimiz kitapların etiketini çıkarttık ve  girdiğimiz bağış kitaplarının kataloğuna başladık ve bankoda durduk.

Bu hafta anlatacaklarım kısa sürdü. Bunun nedeni yaptığımız işlerin üzün sürmesi oldu. Ayrıca talihsiz bir şekilde otobüsü kaçırmam, metroyu kaçırmamın sonucu işe geç gitmem oldu. Haftaya görüşmek üzere. 

Merhabalar, geçen hafta cuma günü staja gelemediğimden bugün iki haftalık deneyimlerimi anlatacağım sizlere. Aslında geçen hafta kütüphaneler haftasıydı bu nedenle perşembe günü düzenlenen bir kariyer günü etkinliğine katılmak için Merve Hanım’dan izin istedik o da kırmadı. Zaten Enes Bey’in de sunumu vardı aynı kariyer gününde onu da dinlemiş olduk. Gerçekten yararlı bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Neyse cuma günü ise ben memlekete gideceğim için staja gelemedim. Şimdi gelelim geçen hafta staja geldiğim tek gün olan Çarşamba günü neler yaptığımıza.  O gün Enes Bey, DSpaces ile ilgili araştırma yapmamızı istemişti. Kullanıcıların sisteme nasıl ekleneceği, yayın girişini kimin yapması gerektiği, telif hakları uygulamalarının nasıl  olduğu gibi sorulara cevap verecek bir araştırma ve sunu yapmaya çalıştık. Normalde Cuma günü arkadaşım ile birlikte sunacaktık fakat demin de belirttiğim nedenden dolayı staja gelemediğimden sunma işini arkadaşım yaptı. Gelelim bu haftaya; bu hafta çarşamba ve perşembe günleri kütüphanede bulunan bağış kolilerini açtık ve kitapları listeledik. Cuma günü yani bugün ise listelediğimiz kitapların kataloğunu giriyoruz. Yani kendimize iş çıkarmış olabiliriz. Bunların yanında ara ara danışmada duruyoruz. Evet artık tek başımıza danışma hizmetlerinin bir çoğunun üstesinden gelebiliyoruz. Açıkçası sizlere aktarabileceklerim bu kadar. Kendimi yorgun ve işe yarayan biri gibi hissediyorum. Umarım kütüphanede bizlerle uğraşanlar da aynı fikirdedir. Bu arada yorgunluğumun nedeni staj değil. Burada genelde bilgisayar başındayız zaten. Genel bir yorgunluk benimkisi. Haftaya görüşmek üzere. Hoşça kalın.